Refik Durbaş'ın kaleminden çıkan "Çırak Çıktı Çocukluğum", sadece bir kitap değil, aynı zamanda bir dönemin, bir yaşam biçiminin, bir duygu yoğunluğunun yansıtıcısıdır. Kitap, adından da anlaşılacağı gibi, çocukluk anılarından yola çıkarak, insanın hayat yolculuğuna dair derin izler taşıyor. Durbaş, bu eserinde, çocukluğun saf ve masum dünyasını, büyüdükçe değişen ve dönüşen yaşamla karşılaştırarak, okuyucuya hem nostaljik bir yolculuk sunuyor hem de hayatın anlamı üzerine düşündürüyor. Kitap, özellikle 1960'lar ve 70'lerin Türkiye'sinde geçen çocukluk anılarını konu alıyor. O dönemlerin sosyal, kültürel ve ekonomik atmosferini, çocuk gözünden, naif bir dille aktarıyor. Durbaş, çocukluğun evrensel temalarını, sevgi, kayıp, umut, hayal kırıklığı gibi duyguları, kendi deneyimlerinden yola çıkarak okuyucuya sunuyor. Kitapta, çocukluk anılarının yanı sıra, büyüme sancıları, ilk aşklar, hayaller ve gerçekler arasındaki çatışmalar da yer alıyor. Durbaş, karakterlerini ve olayları öyle bir ustalıkla işliyor ki, okuyucu kendini o dünyanın içinde buluyor, anılara ortak oluyor. Kitabın teması, çocukluğun saflığı, hayatın karmaşıklığı ve insanın iç dünyasındaki çatışmalar üzerine kuruludur. Durbaş, çocukluğun masumiyetini korurken, hayatın acımasız gerçekleriyle yüzleşmeyi de ihmal etmiyor. Kitap, okuyucuyu hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Hedef okur kitlesi, öncelikle edebiyatseverler, özellikle de şiir ve öyküye ilgi duyanlardır. Aynı zamanda, çocukluğunu özleyen, geçmişe özlem duyan, hayatın anlamını sorgulayan herkes için uygun bir eserdir. Kitap, farklı yaş gruplarından okuyucuya hitap ediyor. Özellikle orta yaş ve üzeri okuyucular, kendi çocukluk anılarıyla bağ kurarak kitabı daha derinlemesine deneyimleyebilirler. Genç okuyucular ise, farklı bir dönem ve kültür hakkında bilgi edinirken, hayatın evrensel temaları üzerine düşünme fırsatı bulabilirler. Kitap, Durbaş'ın diğer eserleriyle de bir bütün oluşturuyor. Şiirlerindeki duyarlılık ve gözlem gücü, bu kitapta da kendini gösteriyor. "Çırak Çıktı Çocukluğum", Durbaş'ın diğer eserleriyle ortak temalar taşıyor. Özellikle, insanın iç dünyası, toplumsal değişimler ve hayatın anlamı üzerine odaklanıyor. Benzer kitaplar arasında, çocukluk anılarını konu alan, edebiyat dünyasında önemli yer edinmiş birçok eser sayılabilir. Örneğin, Yaşar Kemal'in "İnce Memed"i, Orhan Kemal'in "Baba Evi" gibi eserler, benzer temaları işleyen, farklı yazarların kaleminden çıkmış önemli kitaplardır. Ayrıca, toplumun farklı kesimlerinden, farklı dönemlerde yaşamış insanların anılarını anlatan kitaplar da, "Çırak Çıktı Çocukluğum" ile benzer bir okuma deneyimi sunabilir. Bu kitaplar, okuyucuya hem geçmişe bir yolculuk imkanı verirken hem de farklı hayatları anlama ve empati kurma fırsatı sunuyor.

Refik Durbaş, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak, özellikle şiirleriyle tanınır. 1944 yılında Adana'da doğan Durbaş, edebiyat dünyasına şiirle adım atmış, daha sonra öykü ve deneme türünde de eserler vermiştir. Yazım üslubu, yalın, samimi ve duyarlıdır. İnsan ruhuna dokunan, toplumsal sorunlara duyarlı bir kalemdir. Şiirlerinde, günlük yaşamın içinden kesitler, aşk, özlem, umut gibi temalar işlenir. Öykülerinde ise, genellikle Anadolu insanının yaşam mücadelesi, yoksulluk, umut ve hayaller konu edilir. Durbaş'ın eserleri, okuyucuya hem duygusal bir deneyim sunar hem de yaşadığımız dünyaya farklı bir pencereden bakma imkanı verir. Durbaş, sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir düşünürdür. Eserlerinde, insanın varoluşsal sorunlarına, toplumsal adaletsizliklere ve hayatın anlamı üzerine derinlemesine düşüncelerini dile getirir. Onun eserleri, farklı yaş gruplarından ve farklı kesimlerden okuyucuya hitap eder. Önemli eserleri arasında, şiir kitapları "Nereye Uçar Gökyüzü", "Kuş Tufanı", "Çaylar Şirketten", "Siyah Beyaz Bir Aşk" ve öykü kitapları "Aşk ve Ölüm Üzerine Öyküler", "Çırak Çıktı Çocukluğum" sayılabilir. Ayrıca, deneme ve inceleme türünde de eserler vermiştir. Durbaş, edebiyat dünyasına önemli katkılarda bulunmuş, birçok ödül kazanmıştır. Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği gibi kuruluşlarda aktif görevler üstlenmiştir. Yaşadığı dönem, Türkiye'nin siyasi ve sosyal açıdan çalkantılı olduğu bir dönemdir. 1960'lardan itibaren yaşanan toplumsal değişimler, Durbaş'ın eserlerine de yansımıştır. Şiirlerinde ve öykülerinde, dönemin sosyal ve siyasi atmosferi, insanların yaşam mücadelesi ve umutları konu edilmiştir. Durbaş, eserlerinde, insanın iç dünyasına, toplumsal sorunlara ve hayatın anlamı üzerine odaklanarak, okuyucuya farklı bir bakış açısı sunar. Onun eserleri, Türk edebiyatının önemli bir parçasıdır ve gelecek nesillere aktarılmaya devam edecektir.